24 Eylül 2007 Pazartesi

Altı ipucuyla gelen güzellik


Her kadının hayali güzel bir görünüme sahip olmaktır. Siz de genç ve güzel görünmek istiyorsanız bu altı ipucunu dikkate almalısınız.Parlak saçlara sahip olun Saçlarınızın çok kuru olduğundan yakınıyor, daha parlak görünmesini mi istiyorsunuz? İşte işe yarayacak bazı öneriler: Bir muzu iyice ezin. Bir çay kaşığı bademyağıyla karıştırıp saçınızın diplerinden başlayarak uygulayın. 20 dakika beklettikten sonra durulayın. Bir başka öneri ise şöyle; 1 yumurtayı, 1 çorba kaşığı sirkeyi, 2 çorba kaşığı bitkisel yağı karıştırın çırpın. Bu karışımı baş derinize ovarak iyice yedirin. Saçlarınızı tarayarak bütün karışımın saçlarınıza eşit yayılmasını sağlayın. 15 dakika böyle bekledikten sonra saçlarınızı yıkayarak durulayın.
Salatalık sürün canlanın

Salatalık ile cildinizi canlandırmaya ne dersiniz? A, B ve C vitaminleri ile fosfor, potasyum, demir, magnezyum ve gençlik iksiri olarak tanımlanan selenyum deposu salatalık, her türlü cilt sorununa iyi geliyor. Susuzluğu giderici özelliği ile cildin nem oranını dengeliyor. Canlandırıcı ve yumuşatıcı etkisi nedeniyle kozmetik ürünlerinin vazgeçilmez besinlerinden biri. Cildiniz için her gün
1 salatalık yiyin. Ayrıca salatalığın kabuğunu biraz kalın soyup yüzünüze sürün, cildinizde ani canlanma ve yumuşama etkisini hissedeceksiniz.

İyi bir uyku çekin

Cildimiz kendini onararak yenilenmek ve beslenmek için organizmanın derin uyku halini, yani geceyi bekler. Cilt, gece yarısından sonra hormonlar tarafından daha iyi sulanır; kılcal kan dolaşımı da aynı şekilde bu dönemde canlanır. Cildin uygulanan ürünlerden en yoğun olarak yararlandığı saatler ise sabahın dördüdür. Gecenin cildimize sunduğu en büyük hizmet sakinleşmektir. Yani gün boyunca kendisini güneşe, rüzgara karşı savunurken, yaptığı strese bağlı ya da mimiklerle ilgili kırışmaların asıl nedeni olan adale kasılmaları gece boyunca sakinleştiğinde ortadan kalkar ve cilt rahatlar.

Kırışıklıklara meyve

Bilim adamları, güneş ışınlarından meydana gelen cilt kırışıklıklarının yiyeceklerle de ilgisi olduğunu açıkladı. Araştırmacılar; sebze, baklagiller, zeytinyağı ve bazı meyvelerin, güneş ışınlarının olumsuz etkisine karşı cildi koruduğunu belirtiyor. Cildi güneş ışınlarının etkisinden koruyan diğer anti-kanserojen besinler ise balık, erik, elma ve çay. Öte yandan ciltte kırışıklıkların, et, sütlü besinler, şeker, tereyağı ve margarin tüketenlerde daha fazla meydana geldiği gözlendi.

Dudaklar balla parlasın

Bal, içeriğindeki vitamin mineral, antioksidan ve aminoasitlerle değerli bir besin maddesi olmasının yanı sıra, tedavi edici özelliklere sahip. İşte çatlayan dudaklar için tedavi edici bir dudak parlatıcısı:

1 fincan tatlı badem yağını ve yarım fincan balmumunu, mikrodalga fırında balmumu eriyene kadar tutun. 2 kaşık balı ilave edip karıştırın. Soğumaya bırakın. Karışımı kapaklı minik kaplara döküp kullanın.

Kuru cildin ilacı gül

Yağlı cilt kadar kuru cilt de sorun yaratır. Özellikle soğuk aylarda kuru cilt yeteri kadar beslenmezse, çatlaklar ve tahrişlere açık hale gelir. Kuru bir cildiniz olduğundan yakınıyorsanız gülden yararlanabilirsiniz. Gül suyu ve gül yağı kozmetikte de oldukça yaygın olarak kullanılıyor. Üç damla gül yağını, üç damla lavanta yağı ile karıştırarak cildinize sürün. Cildinizin bir anda gerginlikten kurtulduğunu hissedeceksiniz.

Açık hava egzersizi yaparken dikkat


Açık hava spor alanlarından faydalanmak isteyenler, öncelikle sağlık kontrolünden geçmeli ve önerilen programa uymalılar.İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Bülent Bayraktar, sayıları giderek artan açık hava spor alanlarından faydalanmak isteyenlerin, sağlık kontrolünden geçtikten sonra önerilen program dahilinde egzersiz yapmalarının uygun olacağını söyledi. Futbol Federasyonu Milli Takımlar Spor Hekimliği ve Atletik Performans Departmanı Koordinatörü de olan Bayraktar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de egzersizin insan hayatına olumlu etkileri göz önüne alınarak düzenli spor yapmabilincinin yeni yeni oluşmaya başladığını, bu anlamda sporla ilgili yeni kanuni yapılanma çalışmaları ve özellikle yerel yönetimlerin spor yapılanmasında daha önemli ve etkin bir noktaya gelmeye yönelik attıkları adımların geniş kitlelerin yararlanabileceği spor alanlarının oluşmasına katkı sağladığını dile getirdi.

Bayraktar, düzenli egzersiz yapma alışkanlığının, spor bilinci ve sağlıklı yaşam standartlarının oluşturulması açısından bu tür alanların sayısının artmasının çok önemli olduğuna işaret ederek, "Yerel yönetimlerin bu anlamda üstlerine düşen görevi yerine getirmek amacıyla ciddi bir çalışma içinde olduklarını düşünüyorum. Ancak bu çalışmaların uygun bilimsel destek ile tüm olumlu ve olumsuz şartlar göz önüne alınarak yapılandırılması, bu tür spor alanlarının en etkin şekilde kullanılması açısından değerli olacaktır" dedi.

Açık alanlarda bulunan spor aletleri ile yeni karşılaşan bireylerin, spor eğitimi almış kişilerle birlikte çalışmalarının daha uygun olacağını ifade eden Bayraktar, ancak Türkiye şartlarında bunun pek mümkün olmadığını dile getirdi.

Bayraktar, insanların açık hava spor alanlarından daha çok zayıflamak amacıyla faydalanma niyetinde olduğunu belirterek, kilo kontrolü ile ilgili çalışmalarda diyetin yanı sıra düzenli egzersiz yapılması gerektiğinin altını çizdi.

İnsanların diyetlerde olduğu gibi egzersizleri de doğru ve sağlık kurallarına uygun yapılabilmeleri için bilinçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, "Açık hava spor alanlarından yararlanmak isteyenlerin, özellikle ileri yaş grubundaki kişiler başta olmak üzere sağlık kontrolünden geçtikten sonra önerilen program dahilinde egzersiz yapmaları uygun olacaktır" dedi.

Bayraktar, yapılacak sağlık kontrollerinden sonra kişiye hangi düzeyde ve hangi tip egzersiz yapabileceğinin bildirildiğini anlatarak, vatandaşların bu testleri büyük şehirlerde spor hekimliği ana bilim dalı olan üniversite hastanelerinde yaptırabileceklerini söyledi.

Açık havada düzenli spor yapmanın kuralları

"Sağlıklı yaşamak, sağlıklı kalmak, sağlıklı yaşlanabilmek ve kaliteli yaşayabilmek için hayatımızda düzenli egzersizin mutlaka bir yeri olması gerekiyor" diyen Bülent Bayraktar, egzersizin, kişinin yaşı ve vücut yapısı gibi şartlarına uygun bir planlama içerisinde yapılması gerektiğinin altını çizdi.

Bayraktar, açık hava spor alanlarından düzenli bir şekilde yararlanmanın belli kuralları olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:

"Kişi egzersiz yaparken çok büyük bir yükle karşılaşacak ortamdan uzak, daha çok sağlıklı bir yaşam için kalp, damar, solunum ve kas iskelet sistemi gibi vücudunun çeşitli sistemlerinin çalıştığı ve performansının buna uygun olarak yükselerek yaşam kalitesinin artmasını sağlayan bir düzenek oluşturması gerekiyor. Bu düzeneği oluştururken dikkat edilmesi gereken hususlar var. Bunlardan ön önemlisi kişinin mutlaka sağlıklı olması ve yapılan egzersizlerin kişinin sağlıksızlık haline sebep olmaması gerekiyor. Bizim en korktuğumuz hallerden bir tanesi özellikle spor sırasında ani ölüm riskidir. Yüksek riske sahip olan kişilerin, egzersizlerle ilgili sıkıntıyla karşılaşmamaları için sağlık kontrolünden geçmeleri faydalıdır."

Açık hava spor alanlarından yararlanmak isteyenlerin egzersize başlamadan en az 2,5-3 saat önce karbonhidrattan zengin son yemeklerini yemiş olmaları, mutlaka ısınmaları ve germe hareketleri yapmaları gerektiğini kaydeden Bayraktar, uygun nabız aralığında ve uygun yükle karşılaşılarak yapılan asıl egzersiz periyodunun ardından, kasların yeniden normal boyutlarına ulaşabilmesi için germe hareketinin tekrarlanması gerektiğini söyledi.

Bayraktar, spor yapmaya yeni başlayan kişilerde en sık karşılaşılan sorunların başında, vücudun alışık olmadığı bir yükle, alışık olmadığı bir süre veya tekrar sayısında karşı karşıya kalması olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bu da, halk arasında ’hamlama’ diye tabir edilen, bizim ’gecikmiş kas ağrısı sendromu’ dediğimiz ağrılı bir duruma sebep oluyor. Bu durumdan kuvvet ve dayanıklılık yönünden hazır olmayan bir kasta yapılacak egzersizin düzenine ve yüküne göre yumuşak dokularda birtakım yaralanmalar meydana gelebilir. Bu yaralanmalar genelde karşımıza yumuşak doku problemleri şeklinde çıkıyor. Bu problemler, kas, tendon, bağ yaralanmaları olabilir. Bunun dışında kalp damar sistemi ile ilgili uygun bir durumda olmamasından kaynaklı yaşanabilecek riskler ve sıkıntılar olabilir. Bunlar bizim istemediğimiz ve kontrol altında tutulması gereken konuların başında geliyor."

Bu tür sıkıntıların önüne geçmek için egzersiz planlamasının kademeli olarak artacak şekilde yapılması gerektiğini anlatan Bayraktar, hafif ve daha çok germe hareketleri ile başlanacak planlamada, zaman ilerledikçe egzersize ayrılan sürenin ve yüklemenin artırılabileceğini söyledi.


Sıvı alımına dikkat

Sıvı kaybının ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini de dile getiren Bayraktar, şöyle konuştu:

"Burada göz önüne alınması gereken şey, özellikle hava sıcaklığı ve nemin yüksek olduğu saatlerde açık alanlarda yapılacak egzersizlerden uzak durmaktır. Bu egzersizleri günün serin saatlerinde, yani sabahın erken saatlerinde veya akşam daha geç bir saatte yapmak mümkün. Aynı zamanda egzersiz sırasında mutlaka kısa aralıklarla bir su bardağını aşmayacak şekilde sıvı alımı çok önemli. Çünkü sıvı kaybı vücut ağırlığının belli miktarının üstüne çıkınca sıkıntılar yaşanmaya başlanıyor. Bu sıkıntılar sağlığı tehdit etmekten öte, neredeyse yaşamsal tehditlere yönelebilecek düzeylere ulaşabiliyor."

Sıvı ile birlikte başka yapıların da kaybedildiğini aktaran Doç. Dr. Bülent Bayraktar, "Bu yapıların da alımı için özellikle sporcu içecekleri kullanılabilir. Yalnız sporcu içecekleri ile enerji içeceklerini birbirine karıştırmamak gerekiyor. Çok üzücüdür ki çocukların ellerinde bile enerji içecekleri görüyoruz" dedi.

Mudo collection 2007/2008 sonbahar-kış koleksiyonu

Mudo Collection kadını yeni sezonda sahip olduğu star ruhunu sofistike bir tavırla devam ettiriyor. Koleksiyona yansıyan altın ve gümüşün yükselişi, kamuflajın geri dönüşü, birbirini tekrar eden desenler, çiçek motiflerinin her çeşidi, Mudo Collection sonbahar kış koleksiyonunda birbirinden farklı model ve kesimlerde karşımıza çıkıyor. Feminenliği maskülenliğin içinde keşfedecek Mudo Collection kadını, ceket pantolon takımları, çok bol ve pileli pantolonları, binici ceketleri, apoletleri ve erkeksi aksesuarları ile farklı ve iddialı tavrıyla dikkatleri üzerinde topluyor. Ayrıca her türlü ekosenin, yün karışımlı kumaşların, jarse ipek ve kotonların, saten görünümün, parlak yüzeylerin kullanıldığı; A , V ve göğüs altından kesilmiş formlardaki elbiselerde, termal taytlarda, pantolon ve şortlarda, yumurta formunda eteklerde tüm farklılığıyla karşımıza çıkıyor. Dar pantolonlardan sıkılanları ise Mudo Collection’ın 07/08 sonbahar kış koleksiyonunda çok bol ve pileli pantolonlara geçişleri için güzel sürprizler bekliyor. Dış giyimde ise yine trenchcoat ve ağır parka alternatifleri ile mantolarda iki düğmeli kruvaze biçimler yağmurlu günlerde vazgeçemediğiniz alternatifler arasında yer alıyor.

Mudo’nun 07/08 Sonbahar Kış koleksiyonunda renk olarak grinin açıktan koyuya olan her tonu, siyah beyaz birlikteliğinin geri dönüşü, kırmızı, şişe yeşili, ekru, parlament ve safran rengi, bordonun, mavinin ve morun siyaha yakın en koyu tonlarını birbirinden şık modellerde göreceksiniz.









22 Eylül 2007 Cumartesi

Queen's 2007 / 2008 sonbahar-kış koleksiyonu


07 / 08 Sonbahar-Kış Sezonunda tasarımlarını üç temada toplayan Queen's, kusursuzluğun, şıklığın ve cazibenin öncüsü olacak yeni koleksiyonuyla kışı kucaklamaya hazırlanıyor. Koleksiyonunu oluşturan 1950, Rock ve Roma temaları ile Queen's, kadının gizemli güzelliğinde saklı özgür ruhunu dışa vuruyor. Queen’s, kişiye özel abiye ve gelinlik tasarımlarının yanında, günlük kıyafetleriyle de dikkat çekiyor. 1950’lerin kalem silüetlerini, Rock’ın asi ruhunu ve Roma’nın gizemli tarihini yansıtan yeni koleksiyonuyla kendinden emin ve şıklığın tutkunu bayanlara baştan çıkarıcı tasarımlar sunuyor. Koleksiyonda gece kıyafetlerinin vazgeçilmezi siyah, mor, kırmızı ve dore öne çıkan renkler arasında...
1950’lerin kapak kızı




Sonbahar/Kış koleksiyonun temalarından birini 1950 modası net çizgiler ve kontrast renklerden oluşuyor. 1950’lerin kalem silüetli kadınlarını yansıtan diz boyu ve uzun eteklerin yanında, omuz dekolteli bluzler de yer alıyor. Koleksiyonu oluşturan parçalarda ipek, kadife, saten, şifon ve tül kumaşlar ile 50’lerin romantizmi vurgulanıyor.

Özgür Ruhlu Rock Kadını




1960’ların Özgür Ruhlu Genç Kadını Queen’s’in tasarımlarıyla yeniden hayat buluyor. Asimetrik modeller, mini etekler, 60’ların vazgeçilmezi kürkler ve kalın kemerlerle süslenen elbiseler detaylarda kullanılan saçak, püskül, metal ve tüyler ile Rock’ın asi ruhunu en iyi şekilde yansıtıyor.

Gizemli Roma Kadını




Queen’s 07/08 Sonbahar-Kış koleksiyonunda yer alan Roma teması ile dikkat çekiyor. Heykel duruşlu kadınları anlatan bu temada Roma’nın romantizmini yansıtacak ipek, şifon ve saten kumaşlarla tasarlanan etek, bluz, elbise ve tayyörlere yer veriliyor.

Miss Selfridge 2007-2008 sonbahar/kış koleksiyonu


Miss Selfridge çarpıcı ve renkli koleksiyonlarıyla yeni sezona canlılık getiriyor Genç kızların gözde markası Miss Selfridge, 2007-2008 Sonbahar/Kış Koleksiyonu’nda, kadınlara şık ve trendy tasarımlar sunuyor. Farklı stil-lerin yansıtıldığı koleksiyonlarda, değişik dokulardaki kumaşlar ve tasa-rımlara karakter kazandıran renkler ön plana çıkıyor Glitter Grunge ile 1990’lara merhaba... Miss Selfridge’in 1990’ların grunge stilini ışıltılı bir şekilde yansıttığı Glitter Grunge koleksiyonunda, metalik geniş etekli miniler, erkeksi gömlekler, kombinezonlar, eski görünümlü rock grubu tişörtleri, parka benzeri ceketler geniş yer tutuyor. Siyah-beyaz, kahverengi, hardal, haki, kırmızı ve altın vurguların yer aldığı koleksiyonda damalı ve baskılı kumaşlar, eskitilmiş kot, lurex, pırıltılı taşlar, dantel ve pullu süslemeler öne çıkıyor.
Poiret romantik bir görünüm için birebir...

1910’ların tarzına modern bir yaklaşım sunan Poiret koleksiyonundaki kadife ve art deco süslemeler, baskılı tütüler ve pelerinlerle gösterişli bir kış Miss Selfridge’de sizi bekliyor. Dantel, nakış, baskılı şifon ve kadifelerin üzerinde gül, turkuaz, mürdüm, koyu meşe ve vanilya tonları hakim.


Land Girls 1940’ları geri getiriyor...

1940’lar, savaş dönemini günümüz trendlerine taşıyan Miss Selfridge’in ‘Land Girls’ koleksiyonunda yüksek belli pantolonların içine sokulan gömlekler, atlet-ler, fırfırlı yakalar dikkati çekiyor. Detayların zenginleştirdiği koleksiyonda
tüvit, el yapımı nakışlar, sepet ve kroşe örgüler kullanılmış. Kahverengi, avcı yeşili ve pancar renklerinin tercih edildiği koleksiyonda tasarımlar açık maviyle hareketlendirilmiş.


Carnaby ile isyankarlığınız öne çıksın...

Miss Selfridge’in Carnaby koleksiyonu, 1960’ların genç giyimine fütüristik bir yaklaşımda bulunuyor. O döneme ait günlük elbiseleri, çan kesimli ve hacimli etekleri, vücuda oturan takımlar ve saten bluzları tekrar hayatımıza sokuyor. Carnaby koleksiyonunda gabardin, kırçıllı ve pike kumaşların üzerine daha çok kurşun, taş ve yeşilin değişik tonları, nane, limon ve turuncu renkleri kul-lanılmış.


Belle Epoque zarafetinizi ortaya çıkartacak...

Poiret tarzından renk nedeniyle ayrılan tasarımlardan oluşan Belle Epoque koleksiyonunda süslemeli düşük belli altlar, şirin kolsuz yün elbiseler ile baskı-lı jarse elbiseler ön plana çıkıyor. Dantel, nakış baskılı şifon ve ince örgüler gibi zarif kumaşlarla tasarlanan kıyafetlerde petrol, gümüş, koyu mavi ve siyah renkleri ağırlığını hissettiriyor.


Black & Cream koleksiyonu ile asalet ve sadelik...

Sade bir renk paletinden ortaya çıkan, son derece zevkli tasarımlardan oluşan Black&Cream Koleksiyonu’nda siyah ve beyaz rengin asaleti kırışık şifon ipek, bürümcük ve ipek jorjet elbiselerde kendini gösteriyor.


Russian kışa canlılık getiriyor...

Kırsal tarzdan esinlenmiş ipek elbiseler, pantolon üstüne veya tek başına giyi-lebilen brokar süslemeli günlük elbiseler, kısa blazer ceketler, maksi etekler, örgü kazaklar, dar kesim kot pantolonlar, kapitone yelekler, çiçek baskılı aplike elbiseler ile gömleklerin yer aldığı Russian koleksiyonu, karanlık kışa canlılık getiriyor. Koyu mavi, kakao, tunç, kırık beyaz, siyah, şarap ve ahudu-du tonlarının yer aldığı koleksiyonda kumaşlar ise viskoz yünler, örgü şifon jarse, eskitilmiş balıksırtı, çizgili kırçıllar ve tüvitten oluşuyor.


Gothic Angels ile seksiliğiniz vurgulanacak...

Eskiye dönük tasarımları trend haline getiren koleksiyonda yarım kollu ceket-ler, tül ve ağ elbiseler, lurex örgüler ve seksi kıyafetler öne çıkıyor. Bademşe-keri, krema pembesi, beyaz altın, mürdüm, gece mavisi, mor, ametist ve karaelmas renginin kullanıldığı koleksiyonda tül ve dantel önemli detaylar ara-sında yer alıyor.


Buffalo Girl maskülen görünümden hoşlananlar için...

1980’lerin grunge tarzından esinlenen koleksiyonda, erkeksi ve bol duran ama giyildiğinde güzel görünen yer alıyor. Bol damalı gömlekler, puantiye ağ elbiselerle giyilen kaba kazaklar, yıpratılmış kotlarla, erkeksi görünümün sergilendiği temada çikolata ve krem en çok kullanılan renklerden...


Precious Metallics ile geceye hazırlanın...

Miss Selfridge’de ışıltılı gece giysilerinin bulunduğu ‘Precious Metallics’ koleksiyonunda süslemeli yakalar, uçuşan jarse elbiseler, taşlı kenar süslemeleri, dökümlü siluetler dikkati çekiyor. Metalik altın ile gümüşün, beton, çelik mavisi ve kırık beyazın hakim olduğu koleksiyonda kıyafetler yumuşak jarse, saten, metalik deri ile lurex’ten tasarlanmış.


Follies Bergere ile star yaratın...

Geçmişin ve günümüzün sahne yıldızlarından ilham alan koleksiyondaki gös-terişli baskılı ve katlı kesimli ağ elbiseler, farbalalı etekler, kazaklar, metalik ceketler, eski görünümlü kemer ve tokalar kışa damgasını vuracak. Çikolata, dut, kömür, gümüş, çini mavisi, ahududu ve yeşim renklerinin hakim olduğu koleksiyonda daha çok şifon, jarse, denim kumaşlar tercih edilmiş.




Accessorize 2007-2008 sonbahar-kış koleksiyonu


Güz günlerini sezonun moda renkleri ile neşelendiriyor. Çantadan şapkaya, babetten eldivene, takıdan iç çamaşırına kadar moda olan tüm aksesuar çeşitlerinin bir numaralı adresi Accessorize , yeni sezon alışverişlerine yön veriyor. Accessorize Sonbahar – Kış Koleksiyonunun yeni yüzü ünlü Alman top model Heidi Klum oldu. Bir çok ünlü marka ile çalışan, oyunculuk, sunuculuk, moda tasarımcılığı ve yapımcı olarak da adını duyuran Klum, dünyanın en iyi 10 modeli arasında yer alıyor. Accessorize yeni sezon koleksiyonunu Nova, Urchin, Magpie ve Future Noir olmak üzere dört farklı temada hazırladı. Nova 70’li yılların otantik görüntüsü, sade lüks anlayışı ile bütünleşiyor. Detaylara gösterilen önem farklı tasarımlar ile kendini ifade ediyor. Tasarımlarda taşlarla bezenmiş çantalar, geniş kenarlı şapkalar, karamel renkte iri taşlı kolyeler ve iri desenli ipek fularlar, grafik desenli maskülen kravatlar, retro desenler, parlak renkler, materyallerde ise; doğal ahşap, eskitme pilili deriler, süet ve deri yamalar, zincir çanta sapları, kapitone ve kadifeler ön plana çıkıyor.
Future Noir
Geleceği yaşatan göz kamaştırıcı modern bir hikayeye sahip Future Noir. Sade modeller canlı renklerle modernize edilirken aynı zamanda metal süslemelere yer veriliyor.

Parlak pullarla işlenmiş kanvas çantalar, iri boncuklu kolyeler, süslemeli portföy çantalar, altıgen lame bilezikler, geniş metalik renklerde elastik kemerler, parlak ve ışıltılı yüzeyler tasarımlarda ön plana çıkarken,zincirler ise özellikle takılarda en çok kullanılan malzeme olarak yer alıyor.

Koleksiyonda mor ve tonları, gece mavisi, fuşya ve metalik ışıltılarla tonlandırılmış siyah renkler hakim olurken,bu derin tonlara turkuvaz, kahve ve neon ışıltıları da eşlik ediyor.

Urchin
90’ların ilk yıllarından esintiler içeren Urchin, sezon modası koyu renk kıyafetleri canlı renklere duyulan ihtiyaçla birbirinden renkli aksesuarları ile zenginlestiriyor.

Baskılı, iri kanvas çantalar, kalın örme şapkalar, çiçek dokumalı kelepçe bilezikler ve metalik renklerde çapraz çantalar ön plana çıkıyor. Gündelik ürünlerde gri ve tonları uçuk lila ve mavi renkleriyle tonlandırılıyor. Gece aksesuarlarında ise metalik renkler kendini belli ediyor.

Koleksiyon detayları, eskitilmiş dokular, çelişen dokuma kumaşlar, yumuşak süetler, buruşturulmuş deriler, yıkanmış kanvaslar, birbirine tezat biyeler, büyük fermuarlar; grafik desenler, düz ve bloklar halinde payetler, varaklı baskılar, balmumundan dokular ve el örgüleri ile ortaya çıkıyor.

Magpie
Romantik ve feminen detayların ön plana çıktığı Magpie koleksiyonu iri metalik çantalar, sallantılı kristal küpeler, eski tarzda kadife portföy çantalardan oluşuyor. Gümüş ve siyahın yanı sıra doğal naturel renkleri içeren ürünler, mat, pudralı, yumuşak süetler, katlı kumaşlar ile origamiden esinleniyor. Kumaş detaylarında, metalik işlemeler ve taş süslemeler vazgeçilmezler arasında yer alıyor.

Ayakkabılar
Modern ve vintage tarzdaki ayakkabılar naturel ve parlak renklerde göz alıyor. Gündüz için dore şerit süslemeli mor süet ve tüvit babetler, topuklu önü yuvarlak ayakkabılar yer alıyor. Gece için ise; süet ya da huni topuklu ayakkabılar ile gümüş taş süslemeli minik topuklu ayakkabılar kıyafetleri tamamlıyor.

İç Giyim
Bu kış sofistike görünümlü iç çamaşırları, hem koyu renklerle hem de beyaz ve uçuk pembelerle takım yapabilme olanağı sağlıyor. Spor iç çamaşırları saten ve dantelli modeller ile kombinlenebiliyor.

Küçük Bayanlar için… Angel
Bu kış küçük hanımlar şapka, eldiven, kürklü kulaklıklar, rengarenk desenli kalın örme atkılarla ısınacaklar. Küçük parti bayanları ise, pullu çantalar, ışıltılı babetler ve taşlarla süslenmiş takılar ile daha da şık olacaklar.




Sonbahar-kış sezonuna Tita imzası


Tita, 2007 - 2008 sonbahar-kış koleksiyonuyla her zaman olduğu gibi bu sezon da şıklık rüzgarı estirecek. Tita, yeni sezonu değişen siluetler ve siyah paletinin hakim olduğu tasarımlarla karşılıyor. Emprime jarse ve saten modellerinin yanı sıra düz örmeler ve değişik kup detaylı modeller yeni sezonda ön plana çıkıyor. 60’lı yılların trapez kesimli elbiseleri ve grafik desenleri ise nostaljik hatlarıyla öne çıkıyor. Tita’nın Sonbahar – Kış koleksiyonunda parlak kırmızı, saks, fuşya ve yeşil gibi yeni ve cesur renkler de kendilerine yer buluyorlar. Dinamik ve modern bayanların tercihi Tita, 2007-2008 sonbahar-kış sezonuna özel hazırladığı koleksiyonunda birbirinden şık kıyafetlere yer veriyor. Tita’nın yeni koleksiyonunda değişen siluetler ve siyah paletinin hakim olduğu seçenekler dikkat çekiyor. Elbiseler yeni sezonda adeta altın çağını yaşıyor. Emprime jarse ve saten modellerinin yanı sıra düz örmeler ve değişik kup detaylı modeller ön plana çıkıyor. 60’lı yılların trapez kesimli elbiseleri ve grafik desenleri ise bu sezonun göz alıcı alternatifleri arasında bulunuyor.

Tita’nın sonbahar-kış koleksiyonundaki yeni ve cesur renkler sezonun olmazsa olmazları arasında. Parlak kırmızı, saks, fuşya, yeşil en kuvvetli tonları ile karşımıza çıkıyor. Dokulu siyah parlak kumaşlar ile deri ve rugan görüntüleri sezonun önemli trendi olarak koleksiyonda yerini alıyor. Rugan trechcoatlar, hight-tech parlak yüzeyli kumaşlar ile hazırlanan pantolonlar dikkat çekiyor. Yüksek belli etekler, masküler kesimli bol paçalı pantolonlar, gömleklerde volümlü kollar ve büzgüler yeni sezonda şık bayanlara eşlik ediyor.

Farklı hayvan görünümlerine sahip baskılar, hem dokularda hem de üstlerde motif olarak kullanılıyor. Koleksiyonda sezon trendini yansıtan önemli görüntülerden bir diğeri ise “triko örgülü” parçalar. Triko elbiseler ve tunikler soft tiftik çizgili düz triko üstler ve uzun hırkalar içimizi ısıtıyor. Antrasit ve grinin tonları, bu sezon da devam ediyor. Jean pantolon, etek ve ceketler değişik kesimleri ve detayları ile koleksiyonun tamamlayıcıları arasında bulunuyor. Aksesuarlarda ise XL çantalar, hayvan motifli kolyeler, renkli bilezikler ve Oxford modeli ayakkabılarla sezon görüntüsü tamamlanıyor.