24 Eylül 2007 Pazartesi

Altı ipucuyla gelen güzellik


Her kadının hayali güzel bir görünüme sahip olmaktır. Siz de genç ve güzel görünmek istiyorsanız bu altı ipucunu dikkate almalısınız.Parlak saçlara sahip olun Saçlarınızın çok kuru olduğundan yakınıyor, daha parlak görünmesini mi istiyorsunuz? İşte işe yarayacak bazı öneriler: Bir muzu iyice ezin. Bir çay kaşığı bademyağıyla karıştırıp saçınızın diplerinden başlayarak uygulayın. 20 dakika beklettikten sonra durulayın. Bir başka öneri ise şöyle; 1 yumurtayı, 1 çorba kaşığı sirkeyi, 2 çorba kaşığı bitkisel yağı karıştırın çırpın. Bu karışımı baş derinize ovarak iyice yedirin. Saçlarınızı tarayarak bütün karışımın saçlarınıza eşit yayılmasını sağlayın. 15 dakika böyle bekledikten sonra saçlarınızı yıkayarak durulayın.
Salatalık sürün canlanın

Salatalık ile cildinizi canlandırmaya ne dersiniz? A, B ve C vitaminleri ile fosfor, potasyum, demir, magnezyum ve gençlik iksiri olarak tanımlanan selenyum deposu salatalık, her türlü cilt sorununa iyi geliyor. Susuzluğu giderici özelliği ile cildin nem oranını dengeliyor. Canlandırıcı ve yumuşatıcı etkisi nedeniyle kozmetik ürünlerinin vazgeçilmez besinlerinden biri. Cildiniz için her gün
1 salatalık yiyin. Ayrıca salatalığın kabuğunu biraz kalın soyup yüzünüze sürün, cildinizde ani canlanma ve yumuşama etkisini hissedeceksiniz.

İyi bir uyku çekin

Cildimiz kendini onararak yenilenmek ve beslenmek için organizmanın derin uyku halini, yani geceyi bekler. Cilt, gece yarısından sonra hormonlar tarafından daha iyi sulanır; kılcal kan dolaşımı da aynı şekilde bu dönemde canlanır. Cildin uygulanan ürünlerden en yoğun olarak yararlandığı saatler ise sabahın dördüdür. Gecenin cildimize sunduğu en büyük hizmet sakinleşmektir. Yani gün boyunca kendisini güneşe, rüzgara karşı savunurken, yaptığı strese bağlı ya da mimiklerle ilgili kırışmaların asıl nedeni olan adale kasılmaları gece boyunca sakinleştiğinde ortadan kalkar ve cilt rahatlar.

Kırışıklıklara meyve

Bilim adamları, güneş ışınlarından meydana gelen cilt kırışıklıklarının yiyeceklerle de ilgisi olduğunu açıkladı. Araştırmacılar; sebze, baklagiller, zeytinyağı ve bazı meyvelerin, güneş ışınlarının olumsuz etkisine karşı cildi koruduğunu belirtiyor. Cildi güneş ışınlarının etkisinden koruyan diğer anti-kanserojen besinler ise balık, erik, elma ve çay. Öte yandan ciltte kırışıklıkların, et, sütlü besinler, şeker, tereyağı ve margarin tüketenlerde daha fazla meydana geldiği gözlendi.

Dudaklar balla parlasın

Bal, içeriğindeki vitamin mineral, antioksidan ve aminoasitlerle değerli bir besin maddesi olmasının yanı sıra, tedavi edici özelliklere sahip. İşte çatlayan dudaklar için tedavi edici bir dudak parlatıcısı:

1 fincan tatlı badem yağını ve yarım fincan balmumunu, mikrodalga fırında balmumu eriyene kadar tutun. 2 kaşık balı ilave edip karıştırın. Soğumaya bırakın. Karışımı kapaklı minik kaplara döküp kullanın.

Kuru cildin ilacı gül

Yağlı cilt kadar kuru cilt de sorun yaratır. Özellikle soğuk aylarda kuru cilt yeteri kadar beslenmezse, çatlaklar ve tahrişlere açık hale gelir. Kuru bir cildiniz olduğundan yakınıyorsanız gülden yararlanabilirsiniz. Gül suyu ve gül yağı kozmetikte de oldukça yaygın olarak kullanılıyor. Üç damla gül yağını, üç damla lavanta yağı ile karıştırarak cildinize sürün. Cildinizin bir anda gerginlikten kurtulduğunu hissedeceksiniz.

Açık hava egzersizi yaparken dikkat


Açık hava spor alanlarından faydalanmak isteyenler, öncelikle sağlık kontrolünden geçmeli ve önerilen programa uymalılar.İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Bülent Bayraktar, sayıları giderek artan açık hava spor alanlarından faydalanmak isteyenlerin, sağlık kontrolünden geçtikten sonra önerilen program dahilinde egzersiz yapmalarının uygun olacağını söyledi. Futbol Federasyonu Milli Takımlar Spor Hekimliği ve Atletik Performans Departmanı Koordinatörü de olan Bayraktar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de egzersizin insan hayatına olumlu etkileri göz önüne alınarak düzenli spor yapmabilincinin yeni yeni oluşmaya başladığını, bu anlamda sporla ilgili yeni kanuni yapılanma çalışmaları ve özellikle yerel yönetimlerin spor yapılanmasında daha önemli ve etkin bir noktaya gelmeye yönelik attıkları adımların geniş kitlelerin yararlanabileceği spor alanlarının oluşmasına katkı sağladığını dile getirdi.

Bayraktar, düzenli egzersiz yapma alışkanlığının, spor bilinci ve sağlıklı yaşam standartlarının oluşturulması açısından bu tür alanların sayısının artmasının çok önemli olduğuna işaret ederek, "Yerel yönetimlerin bu anlamda üstlerine düşen görevi yerine getirmek amacıyla ciddi bir çalışma içinde olduklarını düşünüyorum. Ancak bu çalışmaların uygun bilimsel destek ile tüm olumlu ve olumsuz şartlar göz önüne alınarak yapılandırılması, bu tür spor alanlarının en etkin şekilde kullanılması açısından değerli olacaktır" dedi.

Açık alanlarda bulunan spor aletleri ile yeni karşılaşan bireylerin, spor eğitimi almış kişilerle birlikte çalışmalarının daha uygun olacağını ifade eden Bayraktar, ancak Türkiye şartlarında bunun pek mümkün olmadığını dile getirdi.

Bayraktar, insanların açık hava spor alanlarından daha çok zayıflamak amacıyla faydalanma niyetinde olduğunu belirterek, kilo kontrolü ile ilgili çalışmalarda diyetin yanı sıra düzenli egzersiz yapılması gerektiğinin altını çizdi.

İnsanların diyetlerde olduğu gibi egzersizleri de doğru ve sağlık kurallarına uygun yapılabilmeleri için bilinçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, "Açık hava spor alanlarından yararlanmak isteyenlerin, özellikle ileri yaş grubundaki kişiler başta olmak üzere sağlık kontrolünden geçtikten sonra önerilen program dahilinde egzersiz yapmaları uygun olacaktır" dedi.

Bayraktar, yapılacak sağlık kontrollerinden sonra kişiye hangi düzeyde ve hangi tip egzersiz yapabileceğinin bildirildiğini anlatarak, vatandaşların bu testleri büyük şehirlerde spor hekimliği ana bilim dalı olan üniversite hastanelerinde yaptırabileceklerini söyledi.

Açık havada düzenli spor yapmanın kuralları

"Sağlıklı yaşamak, sağlıklı kalmak, sağlıklı yaşlanabilmek ve kaliteli yaşayabilmek için hayatımızda düzenli egzersizin mutlaka bir yeri olması gerekiyor" diyen Bülent Bayraktar, egzersizin, kişinin yaşı ve vücut yapısı gibi şartlarına uygun bir planlama içerisinde yapılması gerektiğinin altını çizdi.

Bayraktar, açık hava spor alanlarından düzenli bir şekilde yararlanmanın belli kuralları olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:

"Kişi egzersiz yaparken çok büyük bir yükle karşılaşacak ortamdan uzak, daha çok sağlıklı bir yaşam için kalp, damar, solunum ve kas iskelet sistemi gibi vücudunun çeşitli sistemlerinin çalıştığı ve performansının buna uygun olarak yükselerek yaşam kalitesinin artmasını sağlayan bir düzenek oluşturması gerekiyor. Bu düzeneği oluştururken dikkat edilmesi gereken hususlar var. Bunlardan ön önemlisi kişinin mutlaka sağlıklı olması ve yapılan egzersizlerin kişinin sağlıksızlık haline sebep olmaması gerekiyor. Bizim en korktuğumuz hallerden bir tanesi özellikle spor sırasında ani ölüm riskidir. Yüksek riske sahip olan kişilerin, egzersizlerle ilgili sıkıntıyla karşılaşmamaları için sağlık kontrolünden geçmeleri faydalıdır."

Açık hava spor alanlarından yararlanmak isteyenlerin egzersize başlamadan en az 2,5-3 saat önce karbonhidrattan zengin son yemeklerini yemiş olmaları, mutlaka ısınmaları ve germe hareketleri yapmaları gerektiğini kaydeden Bayraktar, uygun nabız aralığında ve uygun yükle karşılaşılarak yapılan asıl egzersiz periyodunun ardından, kasların yeniden normal boyutlarına ulaşabilmesi için germe hareketinin tekrarlanması gerektiğini söyledi.

Bayraktar, spor yapmaya yeni başlayan kişilerde en sık karşılaşılan sorunların başında, vücudun alışık olmadığı bir yükle, alışık olmadığı bir süre veya tekrar sayısında karşı karşıya kalması olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bu da, halk arasında ’hamlama’ diye tabir edilen, bizim ’gecikmiş kas ağrısı sendromu’ dediğimiz ağrılı bir duruma sebep oluyor. Bu durumdan kuvvet ve dayanıklılık yönünden hazır olmayan bir kasta yapılacak egzersizin düzenine ve yüküne göre yumuşak dokularda birtakım yaralanmalar meydana gelebilir. Bu yaralanmalar genelde karşımıza yumuşak doku problemleri şeklinde çıkıyor. Bu problemler, kas, tendon, bağ yaralanmaları olabilir. Bunun dışında kalp damar sistemi ile ilgili uygun bir durumda olmamasından kaynaklı yaşanabilecek riskler ve sıkıntılar olabilir. Bunlar bizim istemediğimiz ve kontrol altında tutulması gereken konuların başında geliyor."

Bu tür sıkıntıların önüne geçmek için egzersiz planlamasının kademeli olarak artacak şekilde yapılması gerektiğini anlatan Bayraktar, hafif ve daha çok germe hareketleri ile başlanacak planlamada, zaman ilerledikçe egzersize ayrılan sürenin ve yüklemenin artırılabileceğini söyledi.


Sıvı alımına dikkat

Sıvı kaybının ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini de dile getiren Bayraktar, şöyle konuştu:

"Burada göz önüne alınması gereken şey, özellikle hava sıcaklığı ve nemin yüksek olduğu saatlerde açık alanlarda yapılacak egzersizlerden uzak durmaktır. Bu egzersizleri günün serin saatlerinde, yani sabahın erken saatlerinde veya akşam daha geç bir saatte yapmak mümkün. Aynı zamanda egzersiz sırasında mutlaka kısa aralıklarla bir su bardağını aşmayacak şekilde sıvı alımı çok önemli. Çünkü sıvı kaybı vücut ağırlığının belli miktarının üstüne çıkınca sıkıntılar yaşanmaya başlanıyor. Bu sıkıntılar sağlığı tehdit etmekten öte, neredeyse yaşamsal tehditlere yönelebilecek düzeylere ulaşabiliyor."

Sıvı ile birlikte başka yapıların da kaybedildiğini aktaran Doç. Dr. Bülent Bayraktar, "Bu yapıların da alımı için özellikle sporcu içecekleri kullanılabilir. Yalnız sporcu içecekleri ile enerji içeceklerini birbirine karıştırmamak gerekiyor. Çok üzücüdür ki çocukların ellerinde bile enerji içecekleri görüyoruz" dedi.

Mudo collection 2007/2008 sonbahar-kış koleksiyonu

Mudo Collection kadını yeni sezonda sahip olduğu star ruhunu sofistike bir tavırla devam ettiriyor. Koleksiyona yansıyan altın ve gümüşün yükselişi, kamuflajın geri dönüşü, birbirini tekrar eden desenler, çiçek motiflerinin her çeşidi, Mudo Collection sonbahar kış koleksiyonunda birbirinden farklı model ve kesimlerde karşımıza çıkıyor. Feminenliği maskülenliğin içinde keşfedecek Mudo Collection kadını, ceket pantolon takımları, çok bol ve pileli pantolonları, binici ceketleri, apoletleri ve erkeksi aksesuarları ile farklı ve iddialı tavrıyla dikkatleri üzerinde topluyor. Ayrıca her türlü ekosenin, yün karışımlı kumaşların, jarse ipek ve kotonların, saten görünümün, parlak yüzeylerin kullanıldığı; A , V ve göğüs altından kesilmiş formlardaki elbiselerde, termal taytlarda, pantolon ve şortlarda, yumurta formunda eteklerde tüm farklılığıyla karşımıza çıkıyor. Dar pantolonlardan sıkılanları ise Mudo Collection’ın 07/08 sonbahar kış koleksiyonunda çok bol ve pileli pantolonlara geçişleri için güzel sürprizler bekliyor. Dış giyimde ise yine trenchcoat ve ağır parka alternatifleri ile mantolarda iki düğmeli kruvaze biçimler yağmurlu günlerde vazgeçemediğiniz alternatifler arasında yer alıyor.

Mudo’nun 07/08 Sonbahar Kış koleksiyonunda renk olarak grinin açıktan koyuya olan her tonu, siyah beyaz birlikteliğinin geri dönüşü, kırmızı, şişe yeşili, ekru, parlament ve safran rengi, bordonun, mavinin ve morun siyaha yakın en koyu tonlarını birbirinden şık modellerde göreceksiniz.