skip to main |
skip to sidebar
Kırmızı tüm kadınları cazibeli ve seksi kılan bir renk. Peki ya makyajda kırmızı tonları kullanmaya herkes cesaret edebilir mi?
Sizi bilmeyiz ama cesareti olanın ilk önce tavsiyelerimize bir göz atması gerekir.
Kırmızı dikkat çekici bir renk olduğuna göre kırmızı tonlarda bir ruj sürmek de oldukça dikkat çeker. Bu nedenle rujunuzuseçerken ve sürerken bazı noktalara dikkat etmeniz gerekir.
1. Teninizin rengine uygun olmalı. Örneğin eğer dişleriniz sararmışsa bordoya yakın kırmızı bir juj dişlerinizin daha beyaz görünmesini sağlayabilir.
2. Test edin. Çoğu kadın ruju elline sürerek denemeyi tercih eder oysa yüzdeki gölgeler farklıdır. Alacağınız ruju mutlaka dudağınızda test etmelisiniz.
3. İçgüdülerinize güvenin. Kırmızı ruj seçmekte zorlanıyorsanız size önerimiz size ilk başta uygun gelen ruju seçin.
4. Gece abartılı bir makyajla hoş duracak kırmızı bir ruju, gündelik yaşamda kullanırken sade bir makyajla tercih etmelisiniz. Yoksa tüm dikkatler yüzünüze çevrilebilir.
5. Kendinize alışmak için zaman verin. Kırmızı ruj size oldukça uzak bir görüntüyse aynada sürekli kendinize bakarak gözlerinizi alıştırabilirsiniz.
6. Mat mı parlak mı olacağına karar vermelisiniz. Parlak kırmızı sizi daha modern göstereceği gibi mat bir kırmızı da daha uzun süre kalıcı olabilir.
7. Doğal bir kalem kullanın. Farklı tonlarda bir kalem kullanmak zıt bir görüntü yaratabilir. Bunun için dudak renginize uygun bir kalem seçmeniz tavsiye edilir.
8. Doğru şekilde sürün. İlk önce dudaklarınızı kalemle belirginleştirin daha sonra da dudak fırçası ile rujunuzu sürün. Üstüne biraz pudra sürün ve rujunuzu bir kez daha üstüne sürün.
Çoğalan sivilveler, şekil almayan saçlar ve parlayan bir cilt... Regl döneminde ortaya çıkan bu sorunların güzelliğinize gölge düşürmesine asla izin vermeyin!Sivilceler Regl döneminin yaklaştığının habercisi olarak çenemizde, alnımızda ya da yüzümüzün herhangi bir bölgesinde beliren sivilceler, sinirimizi nasıl da bozar! Daha kendileri ortaya çıkmadan acılarıyla bizi rahatsız etmeye başlayan bu sivilceleri engellemek için maalesef bir şey yapılamıyor. Burada tek önemli nokta sivilceleri kesinlikle sıkmamak. Çünkü eğer onları sıkarsanız daha da büyüyebilirler
Regl dönemi öncesinde ve regl sırasında sabah-akşam cildinizi antiseptik solüsyonla temizleyerek bu sorunu hafifletebilirsiniz. Görüntüleri sizi çok rahatsız ediyorsa, kapatıcı stickler ile onları görünmez hale getirmek de mümkün! Yağlı saçlar Regl döneminin saçları etkilediği bir gerçek. Bu dönemde saçlarımız hem şekil almaz hem de çabucak kirlenerek bizi çileden çıkarır. Bu durumda en iyi çözüm saçlarımızı hergün yıkamak. Ama bu işlem için saç tipinize uygun bir şampuan seçmelisiniz. Eğer bu dönemde saçlarınız tepenize yapışıyor ve hacimsiz görünüyorsa, saçlarınızı öne atarak kurutmanız, bu sorunu çözebilir. Ayrıca saçlarınızı bigudiyle sararak olduğundan da hacemli görünmesini sağlayabilirsiniz Artan ter kokusu Bazı insanlar normal zamanlarda terleme ve ter kokusuyla ilgili bir problem yaşamazken, regl döneminde bu konuda sıkıntıya düşerler. Bunun nedeni olarak hormonel dengenin değişmesi ve bu durumun ter
bezleri üzerinde etkili olması gösteriliyor. Bu durumda en iyi çözüm her gün duş almak. Duştan sonra vücudunuza hoş kokulu bir nemlendirici sürebilir, ter kokusunu önleyici koltuk altı sticklerinden kullanabilirsiniz. Parlayan cilt Regl döneminde gereğinden fazla yağlanan ve parlayan cilt, halsizlik ve ağrılarla birleşince ortaya yorgun bir görüntü çıkar. Bunu engellemenin en iyi yolu regl dönemi öncesinde yağlı, baharatlı ve çok tuzlu yiyeceklerden uzak durmaktır. Ayrıca bu süre boyunca kompakt pudralar yerine cildinizin nefes almasını sağlayan toz pudraları tercih etmelisiniz. Yağ dengeleyici solüsyonlar kullanarak cildinizin yağ salgılanımını düzenlemeniz de mümkün.
Güneş, deniz ve kumun yıprattığı cildinize ve saçlarınıza bakım yapma zamanı geldi. Kendinize dönmenin tam sırası!Tatil zamanı kumsalda sere serpe güneşlenirken, güneşin vücudumuzun görünen en büyük düşmanlarından biri olduğunu bir anda unutuveriyoruz. Gerçek şu ki, bronz tenin güzelliğine, sağlıkla parlamasına hepimiz bayılıyoruz. Dışarıdan baktığımızda güzellik ön planda, ama merceği biraz yakınlaştırdığımızda öyle mi peki? Matlaşmış saçlar, kurumuş ve lekelenmiş bir cilt, sararmış tırnaklar. Tam bir kabus. Bu kez, kısa sürede toparlanmanın ve sağlıklı görünüme kavuşmanın palanlarını yaparken buluyoruz kendimizi. Siz de 'saçlarım çok yıprandı, yüzüm pul pul dökülüyor, acaba ne yapmalıyım' diyorsanız, bu yazıda ihtiyacınız olanları bulacaksınız.
Cilt bakımı:
Sorunlar:
Dermatoloji uzmanlarına göre, insan cildinin yazın gördüğü bütün zararlar sonbaharda ortaya çıkıyor. Güneşe maruz kalmaktan yorulan ciltlerde, yaz aylarının bitmesiyle birlikte en çok kuruluk, lekelenme, erken yaşlanma belirtileri ve sivilceler görülüyor. Nemini kaybetmiş bir cildin nasıl göründüğünü bilirsiniz! Kuru, esnekliğini kaybetmiş, gergin ve mat. Lekeler ise tam bir baş belasıdır. Renginin açılması için aylarca düzenli olarak ve sabırla tedavi uygulamak gerekir. Güneşin bıraktığı izleri silmek pek kolay olmaz doğrusu. Sivilcelerin güneşin ve deniz suyunun etkisiyle tedavi olduğunu ve azaldığını düşünebilirsiniz ama gerçekte pek böyle değildir. Ultraviyole ışınları cildi kurutup, yağ üretimini düzenler fakat iklimin değişmesiyle sivilcelerde artış görülebilir. Önce aşırı bir kuruma, sonra da çok fazla yağlanma hissedilen sivilceli ciltlerde, tedavi uygulanmazsa problem eskisine göre daha fazla artabilir.
Temizleme:
Her mevsim olduğu gibi bu dönemde de cilt temizliğine önem vermek gerekiyor. Çünkü yapılan bakım kürleri ancak temiz bir ciltte iyi sonuç veriyor. Bunun için her sabah ve akşam cilt temizlendikten sonra tonikle silinmeli. Aşırı kuru ciltler temizlik için sabun kullanmaktan kaçınmalı. Çünkü sabun cildin nemini ve yağını alarak, durumu ağırlaştırabilir. Aşırı sıcak ve kireçli su, cildin hassasiyetini artıracağından uzak durulmalı. Temizleme kremleri kuru ciltler için, losyon ve jeller yağlı ciltler için uygun. Bu dönemde cilt aşırı hassas olduğu için, özellikle alkolsüz tonikleri seçmekte fayda var.
Bakım:
Güneş ışınları her mevsimde zararlı olduğu için koruma faktörlü nemlendiricileri kullanmaya devam edilmeli. Gece kremi kullanmıyorsanız, kısa sürede toparlanmak için başlamanız iyi olabilir. Haftada iki-üç kez cilde nem maskesi uygulanmalı. Peeling yapmanın tam zamanıdır sonbahar mevsimi. Çünkü cilt yaklaşık 28 günde kendini yeniler. Yeni hücreler yüzeye doğru harekete geçtikçe, cilt nemini kaybeder ve pul pul dökülmeye başlar. Cildi ölü hücrelerden arındırmak için peeling (soyma) yapmak gerekir. Böylece cilt daha parlak, sağlıklı bir görünüme ve ışıltıya kavuşur. Siyah noktaların ve aknelerin oluşması engellenir.
Vücut bakımı:
Sorunlar:
Sonbahardaki meteorolojik olarak yaşanan iniş ve çıkışlar, cildimizin doğal savunma mekanizmalarını sıkıntıya sokuyor. Nem oranı mevsim geçişlerinde düştüğü için sonbaharda ışıltısını kaybetmiş bir ciltle karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu nedenle yaz aylarında kullandığımız hafif dokulu vücut bakım ürünlerini tekrar gözden geçirmemiz ve mevsime uygun ürünler kullanmaya başlamanız gerekiyor. Çünkü ürünler su ve yağ açısından yetersiz kaldığı için cildinize ihtiyacı olan bakımı veremeyebilir. Sonbaharla birlikte cilt hassaslaşması, leke, ben, egzama ve varis gibi güneşle artan şikâyetlerin tedavisine de başlamak gerekiyor.
Temizleme:
Güne ılık bir duşla başlayabilirsiniz. Uyku sırasında yüzeyde biriken ter ve tuz artıklarını suyla arındırın. Su, vücudunuzu harekete geçirerek, rahatlamasını sağlayacaktır. Duş sırasında PH dengeli bir duş jeli kullanın. Cildin koruyucu tabakasını koruması için bu önemli. Güneş yanıklarından kalınlaşan cilt tabakasının, eski tazeliğine kavuşabilmesi için haftada iki kez vücut peeling'i yapın. Vücut için uygun yumuşak kıllı fırçalardan kullanarak, dairesel hareketlerle kan dolaşımınızı hızlandırın. Keselenmek de vücudunuzda peeling etkisi yaratabilir. Vücudunuzun gözenekleri açılacağı için uygulayacağınız bakımlardan maksimum faydayı sağlayabilirsiniz.
Bakım:
Teninizin nem dengesini sağlamak için cilt tipinize uygun zengin içerikli bir nemlendirici kullanmanızda fayda var. Cilt tipinize göre az ya da fazla yağlı nemlendiricilerden kullanabilirsiniz. Zaman zaman yumuşak dokunuşlarla kendinizi şımartın. Boyun ve dekolte bölgenizde özel bakım kremleri kullanabilirsiniz. Doku ve kokularıyla vücudunuzda farklı bir his yaratacaktır. Yazın benlerinizde değişiklik olup olmadığını kontrol etmelisiniz. Çapı yarım santimetreden büyük, kenarları girintili çıkıntılı, yüzeyi engebeli ve rengi farklılık gösteren benleri mutlaka doktorunuza göstermelisiniz. A, C, E vitaminlerini ve taze havuç, kayısı, domateste bolca bulunan beta karoteni çok tüketmeye dikkat edin. Güneşin zararlarıyla savaşmasında cildinize yardımcı olabilirler. Ayrıca her zaman yediğinizden daha fazla taze meyve ve sebze yemeye gayret edin.
Sabah kalktığınızda kendinizi güzel hissetmek istiyorsanız ipuçlarımıza dikkat edin. - Yatmadan önce retinol veya glikolik asit içeren bir kremi maske şeklinde yüzünüze sürün. Sabah kalktığınızda ölü derilerinden arınan cildiniz ışıl ışıl görünecektir. - Cildiniz duyarlıysa, yüzünüzü salisilik asit içeren bir temizleyiciyle yıkayıp, hyaluranik asit içeren bir kremle nemlendirin. - Saçınıza ve cildinize nem vermesi için yatak odanıza havayı nemli tutan bir buhar aleti koyun.- Sabah kalktığınızda tırnak diplerinizin manikürlü gibi görünmesi için yatmadan tırnak diplerinize yoğun nem veren bir krem sürün.
- Saçlarınız uzunsa, iki yandan örerek uyuyun. Böylece birbirlerine dolaşmazlar, hem de düzgün dalgalarınız olur. Parlaklık veren bir serumla son noktayı koyun.
Cilde hoş bir görünüm veren zengin ve yoğun kremin altına nemli ve hidratlanmış bir krem deneyin.
Kremi cildinize yedirmek için parmaklarınızın ısısını kullanın. Gözaltı bölgenize daha canlı ve parlak görünmesi için kapatıcı kullanın.
Pembe veya şeftali rengi düzeltici bir kapatıcı ile sarı tonlu kapatıcıyı birbirine eş olarak seçin. Kapatıcıyı, kirpiklerinize ve gözün iç köşelerine yakın uyguladığınızdan emin olun.
Yanaklara Renk Verme
Cildinize daha gergin ve sıkı bir görünüm vermek için elmacık kemiklerinizin üzerine allık sürün.
Kalem İle Gözleri Belirginleştirme
Göz kalemi ile gözlerinizi çizerken, kalemi hafifçe gözün dış köşesine doğru uzatın. Kalemin, gözlerinizi açtığınızda görülebilecek kadar kalın olduğundan emin olun. Saç röflesi ile yüzünüzü canlandırın. Çoğu insan yaş ile birlikte rengi değişen ve koyulaşan doğal röfle ile doğar. Röfle, makyaj veya iyi bir gece geçirmiş gibi yüzünüzde aynı gerginleştirme ve canlandırma etkisi yaratabilir.
Dişleri Beyazlatma
Dişlerinizi beyazlaştırın. Yaşa bağlı olarak oluşan sararma etkisini gidermeye ihtiyacınız olacak.Dişlerinizi beyazlatan ürünler kullandığınızda gözünüzdeki ışıltıyı ortaya çıkarır ve yüzünüz tamamen daha genç ve daha canlı görünür.
Kilolar ve Şişlikler İçin
Vücut şekillendiriciler ile şişlikleri kamufle edin. Fazla kilolara sahipseniz, tank veya t-shirt tarzını deneyin. Kısa şortlar karın ve kalça fazlalıklarını saklamanıza yardımcı olabilir ve hem pantolonun hem de eteğin altına giyinilebilirler. Küpe takarak yüzünüzü canlandırın. Pembe inciden yapılmış küp, çarpıcı bir şekilde yanaklarınızdaki doğal pembeliği ortaya çıkarabilir
İngiliz Dermatoloji dergisinin haberine göre; örgülü modeller, kimyasal düzleştiriciler kullanılarak yapılan saç dalgaları veya postişler saçlara ciddi zararlar veriyor. Kafa derisi, cilt ve saçla ilgili hastalıkların, genelde Afrika kökenli insanları etkilediği düşünülse de uzmanlar, her türlü saç tipinin bu riskleri taşıdığını ifade etti. Afrika'da yapılan ve 2000 yetişkinle çocuğu kapsayan araştırma sonucunda, kadınların üçte birinin, kız çocuklarınınsa yedide birinin saç dökülmesi yaşadığı ortaya koyuldu. Dökülmeye neden olan saç derisi hastalıklarına, İngiliz futbolcu David Beckham gibi saçlarını düzleştirerek örgüler ekleyen ya da balerinlerin tercih ettiği sıkı topuzlar yapan kişilerde daha fazla rastlanıyor. Saçlarını çok sıkı bağlayan ve at kuyruğu yapan kız çocukların saçlarının da sürekli olarak dökülme ihtimali var.
Araştırmacılara göre erkeklerin karşılaştığı cilt hastalıkları daha çok yanlış ve çok kısa saç kesim yöntemlerinden dolayı yaşanıyor. Çünkü bu modeller enfeksiyon ve cilt problemlerine davetiye çıkaran, kesik ve kanamalara neden olabiliyor.
Sık ve kısa kesilen saçlar, aynı zamanda kan yoluyla bulaşan hastalıklara yakalanma tehlikesini de beraberinde getiriyor. Bu nedenle saç tıraşı esnasında, mekanik cihazların kullanılmaması öneriliyor
Ruj ve parfümünüzü buzdolabında saklayın.. Böylece daha uzun zaman kullanabilirsiniz.. Ruj seçerken nelere dikkat etmelisiniz? İşte her zaman işinize yarayacak öneriler..
Asla dudaklarınıza test ürünü sürmeyin.. Bu hijyen bakımından uygun değil.. Bunu yerine rujunuzun rengini görmek için parmak ucunuza sürmeniz yeterli.
Parmak uçlarınızdaki renk dudağınızdaki renge daha yakınEğer rujunuzun da uzun süre kalmasını istiyorsanız ilk olarak dadak kalemi kullanın. Dudak kenarlarınızı ve dudaklarınızı kalemle belirginleştirerek üzerine ruj sürün.
Dudaklarınızın daha yumuşak görünmesini istiyorsanız, likit rujlardan kullanın. Bu dudaklarınızı daha çekici ve yumuşak gösterir.
Dişlerinizin üzerine ruj sürmeyin.. Uygulamadan sonra işaret parmağınızla dudaklarınızın kenarlarını temizleyin, parmağınızla dudağınızın üzerinden geçin. Böylece rujunuzun fazlası dişlerinize bulaşmaz.
Dudaklarınızı birbirine sürtmeniz daha kırmızı görünmesini sağlayabilir. Ancak asla dudaklarınıza allık kullanmayın.
Ruj veya parlatıcıyı dudaklarınızın etrafını kalemle belirlemeden önce de uygulayabilirsiniz..
50'nin üzerindeki kadınlarda krem ruj mat ya da parlak rujdan daha iyi duracaktır. Nemli olanlarını tercih etmeleridaha iyi olur.
Eğer rujunuz düşündüğünüzden daha parlak görünüyorsa, rujunuzdan daha koyu bir dudak kalemi kullanabilirsiniz. Örneğin koyu kırmızı rujun altına kahverengi kalem kullanabilir ya da rujunuzun üzerini daha koyu parlatıcılı ile kaplayabilirsiniz. Bu ateşli görüntünüzü azaltacak.
Likit ruj dudaklarınızda uzun süre kalır. Rujunuzu sürerken kendi fırçasını kullanın. Dudaklarınızın normal sınırlarına sürün. Daha sonra üzerine parlatıcı sürebilirsiniz. Hassas özellikteki bu boyayı yüzünüz için de kullanabilirsiniz. Çabuk kurudukları için dağılmaz. Bu boyayı ilk önce nemlendirici uyguladıktan sonra allık olarak da kullanabilirsiniz. Nemlendirici boyanın daha kolay dağılmasını sağlar. Çabuk dağıtmak için pamuğunuzu hazır bulundurun
Estetik burun ameliyatı, dünyada kadınların da erkeklerin de en çok yaptırdığı operasyon. Bunun nedeni burnun yüzün tam ortasında olması ve en ufak hata veya oransızlığın bile dikkati çekmesi. Burunda yapılacak düzeltme ise yüz görümünü son derece olumlu etkiliyor. Ama dikkat edin! Çünkü güzel burun estetiği, hokka burun değil, doğuştan gelen güzel burun gibi kişinin kemik ve kıkırdak yapısına uygun, normal anatomiyi bozmadan sadece kusurların giderildiği bir operasyon olmalı. Bu konuda merak edilenleri Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu yanıtlıyor. - Burunlarını düzeltmek isteyenlere en erken hangi yaşta müdahale edilebilir? Müdahale yaşı 18 olmakla beraber, aşırı bozukluk olan ve psikolojik travma yaratan durumlarda 17 yaşından itibaren burun estetiği yapılabilir. - Ameliyata uygun adaylar kimler?
Burun estetiğine en uygun adaylar ince uzun burnu olup burun sırtında kemik olan veya burun ucu uzun olan beyaz ince ciltli kişilerdir. Bunlarda burun estetiğinden çok güzel sonuç alınır. Patates burun dediğimiz burun ucu iri derisi yağlı ve kalın aynı zamanda koyu renkli olanlarda mükemmel sonuç almak çok zordur. Bunlarda da şekil olarak düzeltme sağlanır ama mükemmeli yakalamak çok zordur.
- Yüze gidecek burnun seçimi nasıl yapılıyor?
Yapılacak olan yeni burnun şekli ve büyüklüğü yüzle uyumlu olmalıdır, aşırı kalkık çok kavisli burunlar natürel olmadığı için tercih edilmemelidir. Mümkün olduğu kadar natürel, ilk bakışta yapıldığı belli olmayan burunlar yapılmalı. Burnun ölçüleri yüzün diğer bölgelerinin ölçüleriyle orantılı ve uyum içerisinde olmalıdır. Dijital kameralar ve bilgisayarlardaki image programları bize, yüze gidecek ideal burnu bulmakta da yardımcı oluyor.Şöyle ki kişinin karşıdan ve profilden çekilen resimleri image programında çeşitli şekillerde düzeltilerek hem yüze en uygun burun bulunuyor hem de ameliyat olacak kişiye ameliyattan sonra nasıl bir buruna sahip olacağı gösterilmiş oluyor. Ayrıca bu arada hastanın tercihi de değerlendirilerek doktor tarafından gerekli bilgiler veriliyor ve birlikte yapılacak şekil hakkında karar veriliyor.
"Deniz Akkaya Burnu" Revaçta
- Burun estetiği yaptırmak için gelenlerin önünüze bir resim koyup, “burnumun böyle olmasını istiyorum” gibi talepler oluyor mu? Oluyorsa bu talepleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok zaman oluyor veya benim burnumu falanca artistin burnuna benzetin diyorlar. Türkiye’de en çok Deniz Akkaya’nın burnuna benzemesini istiyorlar. Ben buna şöyle cevap veriyorum: “Her burundan istediğiniz gibi bir burun yapmak mümkün olmadığı gibi (ancak uygun olması şartıyla yapılabilir), mümkün olsa bile gözler kaşlar yanaklar ve çene gibi diğer yüz elemanları aynı olmadığından bu kişide Deniz Akkaya’nın burnu belki de iyi durmayacaktır. Mümkün olan vakalarda tıpatıp aynı olmasa da kişinin yüzüne gidebilecek aynı bir tip yapabiliyoruz. Fabrikadan çıkmış gibi bütün burunların aynı olması da natürel olmayan bir görüntü verebilir.
- Ameliyat süreci hakkında bilgi verir misiniz?
Ameliyat genel anestezi altında tam teşekküllü bir hastanede yapılmalıdır. Tam teşekküllü olmayan kliniklerde yapılması doğru değildir, riskleri arttırır. Kişi ameliyat olacağı sabah aç karnına banyo yapmış olarak hastaneye yatırılır. Ameliyat burun deliklerinin içinden yapıldığından herhangi bir iz söz konusu değildir. Eğer açık rinoplasty yapılıyorsa burun altında belirsiz bir iz olabilir. Ameliyat burnun durumuna göre 30 dk - 1 saat sürebilir. Eğer kişide nefes problemi varsa (devilasyon, et, kemik) estetik ile birlikte bunların düzeltilmesi gerekir. Estetik operasyon ise burun sırtındaki kemik törpülenerek başlanır, eğer burun ucu kalın ise inceltilir düşük ise kaldırılır burun içine tampon, dışına kalıp konarak ameliyata son verilir. Hasta 5-6 saat hastanede yatırıldıktan sonra taburcu ediliyor.
- Burun estetiği, zor bir ameliyat mı?
Usta ellerde çok kolay bir ameliyattır. Eğer ilk ameliyat başarısız olursa
ikinci ameliyat zor, üçüncü ameliyat ise daha da zordur. Bu nedenle doktor seçimi önem kazanmaktadır. İşin uzmanı olan doktorlar seçilmelidir.
- Ameliyat sonrası normale dönüş çok zaman alıyor mu?
Hasta 2 hafta sonra tamamen normal yaşantısına döner.
- Ameliyat sonrası ağrı oluyor mu?
Fazla ağrı olmaz ilk günlerde ağızdan alınan ağrı kesicilerle ağrı önlenir.
- Burun alçısı kaç gün sonra çıkarılıyor?
Çeşitli uygulamalar olmakla birlikte ben 9 – 10 gün sonra çıkarıyorum.
- Ameliyat sonrası yara izi kalıyor mu?
Kalmıyor.
- Estetik kaygılarla ameliyat olmak isteyen hastaların bu isteklerinin temelinde bir takım psikolojik sorunlar olduğunu söylememiz mümkün mü?
Her zaman değil ama bazen olabiliyor ve eğer esas sorun psikolojik ise kişiye psikoloğa ya da psikiyatriste gitmesini öneriyoruz.
- Bu ameliyat pahalı mı, ortalama ne kadara yapılıyor?
İstanbul’da 3.000 ilâ 8.000 YTL arasında yapılmakta.
- Burun ameliyatlarında ikinci müdahale riskli midir?
Evet, birinciden daha zordur.
- Estetik yaptırmak isteyenleri hangi konularda uyarmak istersiniz?
Öncelikle beklentiler gerekçi olmalıdır karar verdiklerinde ise en önemli konu doktor seçimidir.
- Estetik operasyon korkusunu yendikten sonra sürekli ameliyat masasına yatmak gibi bir bağımlılık oluşabiliyor mu?
Böyle bir şey söz konusu, şayet böyle bir bağımlılık oluşmuşsa altında psikolojik veya mesleki bir neden olabilir. Örneğin bazı sahne sanatçıları görüntülerine önem vermek zorunda olduklarından daima mükemmeli aramaktadırlar. Bu arayış hastalık derecesine gelmediği sürece normaldir.
- Burun estetiğinde en sık yapılan hatalar nelerdir?
Asimetri, fazla oymak, az oymak (yeterince törpülememek), yapılan burnun yüzle orantılı olmaması.
- Peki güzelleşmek isterken çirkinleşmemek için ne yapmalı?
İsteklerinizde gerçekçi olmalı ve doğru doktoru seçmeliniz.